<img alt="" src="/haberler/HaberResimleri/naim-babutoglu.jpg" style="BORDER: 0px solid; ">

  Türkiye Afganistan'da Kalmalı mı?

  Dr. Naim Babüroğlu, Türkiye’nin Afganistan’da hangi şartlarla kalması gerektiğini sıraladı. Babüroğlu, “Bu şartların yerine getirilmediği durumda Türkiye’nin Afganistan’da kalması, Türkiye için katlanılabilir riskin ötesinde bir durum olur” dedi.


<p>​<span style="text-align: justify;">11 Eylül Saldırısı sonrası ABD&#39;nin işgal ettiği Afganistan&#39;da bulunan ABD ve NATO güçleri, 31 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla ülkeden çekilirken, Kabil Havalimanı&#39;nın korunması ise Türk Silahlı Kuvvetleri&#39;ne devredilmesi öngörülüyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Emekli Tuğgeneral, İstanbul Aydın Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Naim Babüroğlu, Türkiye&#39;nin Kabil Havalimanı&#39;nı koruma maksadıyla Afganistan&#39;da kalmasının belli şartlara bağlı olması gerektiğini savundu. Babüroğlu, &quot;Bu şartların yerine getirilmediği durumda Türkiye&#39;nin Afganistan&#39;da kalması, Türkiye için katlanılabilir riskin ötesinde bir durum olur&quot; dedi.</span></p><p style="text-align: justify;"><strong>TÜRKİYE AFGANİSTAN&#39;DA HANGİ ŞARTLARLA KALMALI?</strong></p><p style="text-align: justify;">Babüroğlu, söz konusu koşulları şöyle sıraladı: &quot;Taliban&#39;ın Afgan hükümetiyle birlikte Türkiye&#39;nin kalmasını talep etmesi; Birleşmişler Milletler Güvenlik Konseyi&#39;nden bu yönde bir karar çıkması; ABD/NATO&#39;nun Afganistan&#39;daki Türk askeri varlığının maliyetlerini karşılaması; ABD/NATO&#39;nun Türk askerine harekât, istihbarat, lojistik destek sağlaması durumunda Türkiye Kabil Havalimanı&#39;nın güvenliğini sağlamaya devam edebilir. Bu koşulların gerçekleşmemesi halinde, öngörülemeyen riskler nedeniyle Türkiye Afganistan&#39;dan çekilmelidir. Ayrıca, Afgan halkının savaştığı Taliban&#39;ı, Pakistan&#39;ın desteklediği unutulmamalı. Bu durumda, Türkiye&#39;nin Pakistan&#39;la birlikte Afganistan&#39;da bulunması önemli sorunlar oluşturur.&quot;</p><p style="text-align: justify;"><strong>&quot;AFGANİSTAN ESKİ AFGANİSTAN DEĞİL&quot;</strong></p><p style="text-align: justify;">Türkiye&#39;nin Afganistan ile ilişkilerinin Atatürk döneminden beri çok iyi bir düzeyde olduğuna ve bu ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Babüroğlu, &quot;Ancak, Afganistan eski Afganistan değil. Taliban güçleniyor ve ülke iç savaşa sürükleniyor. ABD ve diğer ülkeler hızla çekiliyorlar. Taliban da, Türkiye&#39;nin ülkede kalmasına karşı&quot; şeklinde hatırlatmalarda bulundu. ABD&#39;nin çekilmeye rağmen Afganistan&#39;ın komşularında üs aradığını kaydeden Babüroğlu, &quot;ABD, Afganistan&#39;ı Taliban&#39;a terk ediyor ama, Orta Asya&#39;da mevzileniyor. Kazakistan, Özbekistan ve Tacikistan ile görüşmeler yapılıyor. Afganistan artık sadece Afganistan değil. ABD-Çin-Rusya güç mücadelesine dönüştü. Afganistan&#39;ın sınır komşusu Tacikistan, güvenlik endişesi nedeniyle, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) kapsamında, Rusya&#39;dan askeri destek istedi. Rusya, 1989&#39;da yenilerek çekildiği Afganistan&#39;a geri dönme hazırlığında&quot; ifadelerini kullandı.</p><p style="text-align: justify;"><strong>&quot;ÜLKE İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENİYOR&quot;</strong></p><p style="text-align: justify;">ABD&#39;nin Afganistan&#39;da güvenlik sorumluluğunu Afgan güçlerine bıraktıktan sonra Taliban&#39;ın tekrar güçlenmeye başladığını ve bugün mevcut durumda Afganistan&#39;ın yüzde 70&#39;inden fazlasını kontrol ettiğini hatırlatan Babüroğlu, &quot;Gelinen aşamada, Afganistan&#39;ın yaklaşık yüzde yetmişinden fazlasını kontrol eden Taliban, sürekli güç kazanıyor ve ilerlemesini sürdürüyor. Afganistan ordusu, bazı yerlerde çatışmaya bile girmeden silahlarını terk ederek çekiliyor. ABD İstihbarat Raporu&#39;na göre, ABD&#39;nin çekilmesinden altı ay sonra, Afganistan&#39;ın Taliban&#39;ın kontrolüne geçeceği ve ülkenin iç savaşa doğru sürüklendiği belirtiliyor. ABD&#39;nin asıl hedefi, Çin&#39;in &#39;Tek Kuşak Tek Yol&#39; projesini ve Çin&#39;in yükselişini önlemek. Bu nedenle, Afganistan&#39;dan hızla çekiliyor. Ülkeyi Taliban&#39;a terk ediyor. Ve, aslında tarih tekerrür ediyor. İbn Haldun, &quot;Geçmiş, geleceğe suyun suya benzediğinden daha fazla benzer&quot;, demiş. ABD&#39;nin Afganistan politikası da böyle. 1989&#39;da El Kaide&#39;yi yetiştirdi ve Sovyetlere Afganistan&#39;da Vietnamlarını yaşatmayı başardı. 2021&#39;de, aynı politikayla Çin&#39;e benzer bir tuzak kuruyor&quot; diye konuştu.</p><p style="text-align: justify;"><strong>&quot;ABD ÇİN&#39;E TUZAK KURUYOR&quot;</strong></p><p style="text-align: justify;">Babüroğlu, ABD destekli radikal grupların güçlenmesinden dolayı, ABD&#39;nin &quot;Küçük Afganistan&quot;a dönüştürdüğü Suriye&#39;nin İdlib bölgesinde ilginç gelişmeler olduğuna da dikkat çekti: &quot;ABD, İdlib&#39;te desteklediği radikal grupları Afganistan&#39;a taşıma hazırlığında. 2002&#39;de terör örgütü olarak tanıdığı, Çin&#39;e karşı savaşan &quot;Türkistan İslam Partisi&quot;ni (TİP) Ekim 2020&#39;de terör örgütü listesinden çıkarmıştı. Yani sekiz ay önce, İdlib&#39;ten Afganistan&#39;a radikal grupları gönderme hazırlıklarına başlamıştı. İdlib&#39;te, Suriye yönetimine karşı savaşan çok sayıda TİP elemanını, Afganistan-Çin sınırına Uygur bölgesine (Vahan Koridoru) gönderiyor. Amacı, Çin&#39;in bu bölgesini istikrarsızlaştırmak ve Afganistan&#39;ı, El Kaide türevi radikal gruplarla doldurarak Çin, Pakistan, İran ve Orta Asya için terör üreten bir coğrafyaya dönüştürmek. ABD, şimdi de İdlib&#39;te en güçlü örgüt olan Heyet Tahrir&#39;uş Şam&#39;ı (HTŞ) terör örgütü listesinden çıkarma aşamasında. ABD, İdlib&#39;i terör üretme çiftliği haline getirmiş durumda. Buradan, Afganistan&#39;a ve diğer bölgelere radikal savaşçıları taşıyarak, çok az maliyetle, hedeflerini gerçekleştirme amacında. Hibrit savaşa dönüşen savaşın yeni yüzü bu.&quot;</p><p style="text-align: justify;"><strong>&quot;TÜRKİYE BÜYÜK ZARAR GÖRÜR&quot;</strong></p><p style="text-align: justify;">Geçmişte El-Kaide nedeniyle en büyük zararı, Afganistan&#39;dan sonra komşu ülke Pakistan&#39;ın gördüğünü hatırlatan Babüroğlu, sözlerini şöyle noktaladı: &quot;Suriye&#39;de ABD&#39;nin desteklediği PYD/PKK bölücü terör örgütü Türkiye&#39;nin coğrafi bütünlüğüne kasteden bir tehdit. ABD&#39;nin Küçük Afganistan&#39;a dönüştürdüğü Suriye&#39;deki İdlib, Türkiye için uzun yıllar sürecek ikinci bir tehdit. İdlib artık sadece İdlib değil, Afganistan ve Libya demek. El Kaide nedeniyle, en büyük darbeyi nasıl Afganistan ve komşusu Pakistan aldıysa, İdlib&#39;in konumundan da en büyük zararı Türkiye&#39;nin göreceği olasılığı oldukça yüksek…&quot;<br/></p><p><br/></p>

Yayınlandı:
30.7.2021

Kategori:
Gündem

Alt Kategori:
 

Birim:
 

Departman:
 

  Yes